30 Aralık 2011

Sevgi Tatlısı

Herkesin sevdiği, beğendiği bir tatlı tarifi vardır mutlaka. Kiminiz sütlü tatlıyı, kiminiz şerbetli tatlıları seversiniz. Belki de bazıları hiç birini sevmez, ben tatlı sevmiyorum diyebilir. Tatlı sevmeyenlerin bile bu tatlıyı çok seveceğine eminim. Dilediğiniz ölçüleri damak tadınıza, güzel gönlünüze göre değiştirebilir; yeni yılda sevdiklerinize sunabilirsiniz...
Yeni yılda her şey beklentileriniz doğrultusunda, sağlık ve mutlulukla olsun.
Gereken Malzemeler:
1 Adet Lekesiz , Hilesiz Gönül
1 Adet Açık Yürek
500 Gram Sadakat
250 Gram Tatlı Dil
100 Gram Hürmet
1 Çorba Kaşığı Sevgi
1 Çay Kaşığı Hoşgörü
1 Su Bardağı İyi Niyet
1 Ölçek Dürüstlük
Göz Kararı Saygı,Vicdan
Yapılışı:
Gönülü duygu kasesine alıp, güler yüzle karıştırın,yumuşatılmış tatlı dili üzerine ilave ederken, sevgi, saygıyı ve hoşgörüyü ince ince üzerine ekleyin ki sevgi hamurunuz bozulmasın… Hürmet, iyi niyet ve sadakatten meydana gelen şurubu aldatmadan karıştırın ki sulanmasın . Sevgi hamurunuzu samimiyet ölçüsünde parçalara bölerek, dürüstçe tüm hayatınıza dizin ve yüreğinizde yavaş yavaş pişmesini bekleyin. Hızlı pişerse sevgi hamurunuz çabuk söner dikkat edin. Piştikten sonra vicdanınız rahatsa yiyin ki midenize oturmasın.
Not: Kalbinizde pişirdiğiniz bu tatlıyı, karnınız acıkınca değil, ruhunuz acıkınca yemenizi tavsiye ederim.
2 Kişilik, Hazırlama ve Pişirme süresi: Bir ömür, Zorluk derecesi: 1 2 3 4 5
Tarif Hilalciğimden ben kendi ağız tadıma göre değişiklik yaptım.

29 Aralık 2011

Yalancı İçli Köfte

Bugün sırada aslında herkesin kendince değiştirdiği bir tatlı tarifi vardı. Ancak tarif uzun, yazması zahmetli diye yılbaşı sofralarına hazırlayabileceğiniz kolay bir tarif vermek istedim. Tatlı tarifi ise daha sonraya kalsın...
Orijinal tarif Yeşim Hanım'dan...
Gereken Malzemeler:
1 su bardağı ince köftelik bulgur
1 su bardağı dövülmüş ceviz
2 orta boy haşlanmış rendelenmiş patates
250 gr yağsız kıyma
1 türk kahvesi fincanı irmik
tuz, karabiber, dilediğiniz baharatlar
Yapılışı :
Köftelik bulgurun üzerine geçecek kadar kaynar su ilave edip şişmesi için üzerini kapatıp bekletin.
Kabaran bulgura tüm malzemeleri ilave edip güzelce yoğurun.
Oval şekil veya dilediğiniz şekli vererek kızgın yağda kızartın.
Önceden şekil vererek pişirmeden derin dondurucuda da saklayabilirsiniz .

28 Aralık 2011

Şevketi Bostan

Aile büyüklerinizde veya komşularınızda mübadele yıllarında yaşamış olanlar varsa çocukluğunuz onların size anlattığı ,size masal gibi gelen ama yaşanmış gerçek hayat hikayeleri ile geçmiştir. Girit’ten gemilere zar zor binip göç edenler ,Rumeli’den at arabası sırtında sadece üç beş parça eşyayı yanında getirebilenler…

Benim de çocukluğum bu hikayelerle geçti. Zaman zaman bu satırlarda bahsettim, yeri geldikçe de bahsediyorum. Geçtiğimiz hafta sonu prensesle beraber gittiğimiz film de de bu sahneleri bir kez daha gördüm. Gazetelerde çok yazılan Çağan Irmak’ın filmi Dedemin İnsanları’ndan bahsediyorum. Giderken prenses şartını söyledi:” Eğer çok fazla hüzünlü, ağlanacak sahne varsa çıkacağız anne tamam mı ?” Tamam dendi söz verildi, hatta kimi sahnelerde göz pınarlarımda biriken yaşlar “ nezleyim anneciğim ondandır “ diye silindi ve biz filmi dedemin çocuklarına, rahmetli babacığıma , halamlara ve amcamlara anlattığı yaşanmış hikayeleri de hatırlayarak seyrettik.
Bu tarifte yine çok eskilerden, babaannemden... Girit mutfağının çok bilinen çoğu zaman etli, limonlu terbiyeli olarak pişirilen ama benim daha hafif olduğu için salata olarak tüketmeyi sevdiğim şevketi bostan*.
Beyaz etli ve yapraklı iki kısımdan oluşan dikenli bir bitki şevketi bostan. Pazarlarda dikenlerinden ayıklanmış olarak satın alabiliyorsunuz. Kök kısımları yani beyaz kısımları daha zor piştiği için pişirme süresinde yapraklarını önceden sudan çıkarmak gerekiyor ki daha canlı durabilsin. Limon ve sızma zeytinyağı ile, eğer varsa kırma yeşil zeytin ile hem salata hem de başlı başına bir öğün olarak yiyebilirsiniz.
*Şevketi bostan (askolibus) Ege Bölgesinin bazı yörelerinde, özellikle Bodrum civarında kenger (kenker) diye de bilinir.
Gereken Malzemeler:
1/2 kg şevketi bostan
3-4 yemek kaşığı sızma zeytinyağ
1 limonun suyu
yeşil zeytin
tuz
Yapılışı :
Şevketi bostanın etli ve yapraklı kısımlarını ayırıp iyice yıkayın, sirkeli suda bekletin.
Tuzlu kaynamış suya temizlenmiş kısımları atıp yumuşayıncaya kadar pişirin.
Yaprak kısımları önceden piştiği için pişirme tenceresinden bir kevgirle önceden çıkarabilirsiniz.
Pişen şevketi bostanı servis tabağına alın.
Soğuyunca servis yapmadan önce limon suyu ve sızma zeytinyağı döküp servis yapın.

25 Aralık 2011

Mayalı Alman Keki (Weihnachtsstollen)

Yabancı bir ülkedeyseniz ve sevdiklerinizden uzakta iseniz gündelik yaşantınızda hiç önem vermediğiniz, size sıradan gelen şeyler bile burnunuzda tüter... Annenizin yaptığı sıcacık bir çorba, eve geldiğinizde mis gibi kokan kurabiye kokusu ya da demli bir çay...
Eski tarif defterimin sayfalarını karıştırken bulduğum bu tarif beni çok eskilere götürdü. Yurtdışına burslu olarak gittiğim ve bir yılbaşını yalnız geçirdiğim 1995 yılına...
Almanya'daki Noel tatili öncesi üniversitede çalıştığım bölümde yapılan davette yemiştim bu keki. O zamanlar yemekle aram olmasada beğendiğim tarifleri not edip saklıyordum. Bu keki de yerken bana annemin pişirdiği üzümlü keki hatırlatmıştı, belki de annemin keklerine, kurabiyelerine özlemle çok daha fazla hoşuma gitmişti...
(Defterimde Alman keki diye not edilmiş ancak bazı kitaplarda Alman ekmeği adıyla da geçiyor)
Gereken Malzemeler :
1/2 paket yaş maya (20 gr)
4 yemek kaşığı toz şeker
6 yemek kaşığı ılık süt
2 yemek kaşığı ılık su
6 yemek kaşığı tereyağı ( 1 yemek kaşığı üzerine sürmek için ayrılacak)
1 adet yumurta
1 çay bardağı kuru üzüm
1 çay bardağı iri kıyılmış ceviz
1 çay bardağı iri doğranmış kuru kayısı
3- 4 su bardağı un
1 şişe Dr.Oetker butter-vanilya aroması
Üzerine:
Pudra şekeri
Yapılışı :
Küçük bir kasede mayayı 2 yemek kaşığı ılık su ile karıştırın.
Ilık sütün içinde şekeri eriterek, önce vanilya aromasını daha sonrada mayalı suyu ilave edin.
Unun 3 bardağını bir kaba alın ortasını havuz gibi açın. Oda sıcaklığındaki tereyağını küp küp parçalar halinde unun ortasına ilave edin. Mayalı sütü, bir adet çırpılmış yumurtayı, üzüm, ceviz ve kuru kayısıyı ilave ederek yoğurun.
Bu sırada un az gelirse ilave edin. Yumuşak bir hamur olmalı.
Hafifçe unlanmış bir tezgahta yoğurun.
Üzerini bir bezle veya streç film ile örterek sıcak bir yerde 2 kat kabarıncaya kadar bekletin.
Mayalanma süresinin sonunda 2-3 dakika daha yoğurun.
Düz bir zeminde dikdörtgen şeklinde açın.
Dikdörtgenin uzun kenarından birini diğer uca gelecek şekilde kıvırın ve uç kısımlarını birleştirmek için hafifçe bastırın.
Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine yerleştirin. Kalan bir yemek kaşığı tereyağı eritin ve hamurun üzerine fırçayla sürün.
Yaklaşık 20 dakika kadar ılık bir ortamda ikinci mayalanma için bekletin.
Önceden 180 derece ısıttığınız fırında pişirin.Pişirme sırasında üst kısmı kızarmaya başlayınca alufolie ile kapatıp içinin iyice pişmesini bekleyin.
Pişen keki tel ızgara üzerinde soğutun.
Soğuyan kekin üzerine servis yapmadan önce pudra şekeri serpin.

16 Aralık 2011

Ispanaklı Havuçlu Ruşeymli Çorba

Bulunduğu mevkiye hak ederek gelmiş, başkalarının sırtına dayanmadan kendi tırnakları ile yükselmiş insanlar ne kadar farklıdır değil mi? Konuşması, oturuşu, hayata bakışı bile size çok şey öğretir. Hafta içinde İzmir’in komşu illerinden birindeki çoğunuzun tanıdığı bir un fabrikasına yaptığım bir ziyarette bunu bir kez daha gördüm.
İşim gereği zaman zaman gıda firmalarını gezme, yaptıkları projeleri denetleme imkanım oluyor. Bu kez de ziyaret bir un fabrikasına idi. Hem çok güzel bir tesisi gördüm, hem de üç nesil aynı firmada çalışmış, firmanın her karışında emeği olan, ama en önemlisi de paranın şımartmadığı bir aile ile tanışma fırsatım oldu. Unun işlenişini, çıkan ürünleri, yeni yeni tanımaya başladığımız buğdayın en besleyici kısmı ruşeymi keyifle dinledim ve izledim. Ve onlardan ruşeymle* pişen bir çorba tarifi öğrendim…
Gereken Malzemeler:
1 su bardağı küçük ıspanak yaprakları (köklere yakın kısımlardaki minik yapraklar )
1 adet küçük boy soğan
2 adet havuç
1 su bardağı yoğurt
2 yemek kaşığı un (tepeleme)
2 yemek kaşığı ruşeym
6 su bardağı su veya et suyu ( su miktarını kıvamına göre azaltıp çoğaltabilirsiniz)
zeytinyağı
Hazırlanışı :
Soğanı küçük küçük yemeklik doğrayın ve zeytinyağında soteleyin.
Rendelenmiş havucu ve ıspanak yapraklarını da ilave edip sebzeler diriliğini kaybedinceye kadar pişirin.
Yumuşayan sebzelerin üzerine suyu ilave edin.
Derin bir kapta unu ve yoğurdu tel çırpıcı ile boza kıvamına gelinceye kadar çırpın.
Sebzelerin üzerine ilave edilmiş suyun içine yoğurtlu karışımı yavaş yavaş karıştırarak dökün. (Bu sırada ocak açık olmamalı, yoğurt kesilebilir).
Ocağın altını açın, sürekli karıştırarak çorbanın kaynamasını sağlayın.
Çorbadan bir kepçe alıp ruşeymi karıştırın.
Yavaş yavaş çorbaya ilave edin. Bir kaç taşım kaynadıktan sonra ocağın altını kapatın.
Dilerseniz üzerine kızdırılmış biber dökerek servis yapabilirsiniz. Ben üzerine annemin hazırladığı pul biber, nane ve kekik karışımını serptim. Çokta güzel oldu...

* Ruşeym buğday başaklarının en tepesinde yer alan, tohumun üremesini ve çimlenmesini sağlayan tanelerin işlenerek una dönüştürülmüş hali. Lif değeri yüksek, tokluk hissi veren, bol E vitamini içeren mineral deposudur.

11 Aralık 2011

Aşure

Bir bereket yemeği aşure. Farklı dinlerde ve kültürlerde de farklı anlamlara sahip...
Çocukluğumda aşure ile ilgili anlatılan hikayelerden en çok Nuh Peygamber ve yanındakilerin büyük tufandan kurtulması , ellerinde kalan erzaklarla bu bereketli yemeği pişirmeleri ilgimi çekerdi. Rahmetli anneannemin anlatışından kız kardeşim ve ben o kadar keyif alırdık ki çok kez bir kaç kez tekrarlamasını isterdik. Pilavdaki pirincin, yemekteki fasulye ve nohutun, şekerle, kuru meyvelerle birleşip nasıl bu kadar güzel bir lezzete dönüştüğünü küçük aklımızla anlamaya çalışırdık. O günlerden aklımda kalanlardan biri de anneannem “aşure içine 40 çeşit malzeme konmalı, eğer yoksa 1 kaşık bal da yeter “derdi. Çünkü arılar kırk çiçeğin özünü alırlarmış. Bir diğeri de aşure içine bir avuç kadar kuru iç bakla koyardı. Yerken kimin kaşığına çıkarsa yemeden ayırır yıkayıp kurutur,cüzdanının içine koyardı . Bu da paranızın bereketi artsın anlamındaymış. En az yedi komşuya verilmeliymiş ki evinizin bereketi yedi kat artsın...
Aklıma geldikçe " ne güzel geleneklerimiz var " diyorum...
Gereken Malzemeler:
2 su bardağı aşurelik buğday
1 su bardağı nohut
1 su bardağı kuru fasulye
1 su bardağı kuru kayısı
1 su bardağı kuru üzüm
1 su bardağı kuru incir
1 çay bardağı pirinç
1 tatlı kaşığı ince doğranmış portakal kabuğu
1 adet elma
750 gr toz şeker (şeker miktarını kendi damak tadınıza göre ekleyip azaltabilirsiniz)
3-4 lt su
1 yemek kaşığı bal
8-10 adet karanfil
Süslemek için:
Ceviz
Çam fıstığı
Antep fıstığı (file ve toz )
Dolmalık üzüm
Hindistan cevizi
Tarçın
Nar
Hazırlanışı :
Buğday, fasulye ve nohutu yıkayıp bir gece önceden ayrı kaplarda bir taşım kaynatarak suda bekletin.
Kuru üzümleri ılık suya koyun.
İncirleri bir kaseye alın ve doğramadan ılık suda bekletin.
Kayısıları orta büyüklükte doğrayın, pirinci yıkayın.
Fasulye ve nohutun sularını süzerek haşlayın.
Buğdayın suyunu süzmeden ateşe koyun ve 20-25 dakika pişirin.
Karanfilleri 1 çay bardağı suda kaynatın, suyunu süzün.
Kuru üzümlerin suyunu süzün, portakal kabuğu, küp doğranmış elma ve pirinçle birlikte buğdayların içine ilave edin.
Yaklaşık 2 lt kadar sıcak suyu ekleyin.
Doğranmış kayısı ekleyin ve karıştırılarak pişirmeye devam edin.
4-5 dakika kaynatıldıktan sonra nohut ve fasulye ekleyin.
Biraz karıştırın ve şeker ilave ederek dibi tutmaması için karıştırın.
Şeker koyulduktan sonra kıvamına bakılarak sıcak suyu azar azar ekleyin.
Karanfillerin suyunu da ilave edin.
En son incirlerin suyu süzün, küçük küçük doğrayın ve içine ekleyin (Erken incir ilavesi aşureyi karartır)
Altı kapatıldıktan sonra üstünün kaymak bağlamaması için sık sık karıştırın, ilk sıcaklığı çıkınca kaselere paylaştırın.
Soğuduktan sonra süsleyin. Ilık yada soğuk servis yapın.

theme design by GeCe